Bizi Ara

Hamilelik Psikolojisi

HAMİLELİK PSİKOLOJİSİ

Hamilelik Mükemmeldir

 Varlık ağacının en mükemmel meyvesi, evrenin adeta küçültülmüş bir örneği olan insanın yaratılışı ne harikadır. Bu harikulade eserin ortaya çıkmasındaki vesilelerden en birincisi ve en değerlisi annenin varlığıdır. Anne adayı bu kısa süreçte, bir taraftan tarif edilmez duygularla donanır, diğer taraftan yaşanılması bir çırpıda anlatılamayan sıkıntılı ve sancılı bir dönem geçirir. Neticesinde tüm fedakarlıkların mükafatı olarak, annenin canından can çıkar ve insan varlık sayfasında yerini alır.

 Bir terazinin iki kefesi gibi, hamileliğin olumlu, güzel, harikulade tarafları vardır. Ama olumsuz, sıkıntılı yönleri de olabilir. İşte genelde bu olumsuz taraflar, anne adayları tarafından büyütülüp,  sürecin zorlu geçmesine neden olabilirler.

 İnsan bilmediğinin düşmanıdır. Yani bilgi almadığı, bir uzmana sormadığı hangi mevzu olursa olsun kişi hata edebilir. Yapmış olduğu hatalar da hayat düzenini etkiler. Anne adaylarının hamileliğe karşı bakış açılarını değiştirmeleri gerekmektedir. Hamilelik, müthiş ve muhteşemdir. Hamileliğe hazırlık kısmında bile ebeveyn, olumlu olarak kendini motive edebilir. Zira kadının sağlıklı bir bebeğe hamile kalmak için, sağlıklı ve doğal yaşamaya gayret etmesi gerekir. Mesela sigara, içki, ilaç vs. kullanıyorsa, ilk önce düşünce bazında, daha sonra bizzat fiiliyata geçerek zararlı alışkanlıklarını terk etmesi, sağlıklı bir hamilelik dönemi geçirip, sağlıklı bir bebek dünyaya getirmesine sebebiyet verecektir.

 Kadının hamile kaldığı dönemden önce yapmış olduğu tüm hazırlıklar, hamilelik döneminde fıtri seyrine ulaşır. Yani hamile bayanın, bizzat doktorunun tavsiyesiyle, zararlı alışkanlıkları bıraktığı, abur cubur, çikolata, kola, hamburger vb. gibi dengesiz kilo almadan başka bir işe yaramayan yiyecekleri hayatından çıkararak sağlıklı beslendiği, spor yapmıyorsa doktorunun tavsiyesi ve önerisi ile yürüyüş, yüzme vb. gibi sporları yapıp, egzersizleri yerine getirdiği, kendisini ve bedenini rahatlatacak masajları yapıp, vücudunun ihtiyacı olan folik asit ve E vitamini gibi vitaminlerin alınmasını sağladığı doğal bir süreçtir Hamilelik.

 Yakın ve uzak çevresinin hamile olan anne adayına göstermiş olduğu hassas nezaket, kibarlık, değer ve saygı hamileliğin ne kadar olgunluk ve saygınlık gerektiren bir mesele olduğunu anlatır bize. Etiyle, kanıyla, duyguları ve canıyla yepyeni bir kişi gelecektir dünyaya. Hamile annenin ihtiyaçları ile çocuğunkiler arasında denge kurulması işi, kadını sosyal, ruhsal ve psikolojik açıdan etkiler ve iradi olarak önemli değişimler yaşanır anne adayının hayatında.

 İşte böylesi bir zaman diliminde, hamile kişi fıtratına uygun ve yaşam tarzının ihtiyaçlarına göre hayatında yeni bir spesifik sitil belirleyebilir. Hamilelik, seyahatlere ve tatillere gidilmesine engel değildir. Sadece dikkat edilmesi gereken mevzu, seyahatin tüm aşamalarının iyi planlanmış olması ve yeteri kadar mola programlarına yer verilmesidir. Hamilelik fiziksel aktiviteleri teşvik eder. Çünkü, sürekli oturur vaziyette geçen bir süreç, adayın eklemlerinin katılaşmasına, kabızlık, kas gücü kaybı vb. olumsuz sonuçların doğmasına sebebiyet verebilir. Hamilelikte cinsellik, duygusal boşluğun takviyesi adına çok önemlidir. Bebek için kesinlikle risk teşkil etmez. Bazen doktorun tavsiyesiyle düşük, erken doğum vb. risklerden dolayı cinselliğin bir süreliğine ertelendiği zaman dilimleri olabilir.

 Anne adayları çoğu zaman gebeliğin vücudlarının görünüşlerini bozacağını düşünür. Tabiki hamile olan anne adayı kilo alacaktır. Almış olduğu ekstra kiloların kontrolünü sağlama ve kas seviyesini güçlü kılma adına yapmış olduğu hareket ve egzersizler onu dengeye ulaştıracak, güçlenip aktif kalmasına sebebiyet verecektir.

 Bu dönemde hormonlardan kaynaklı, dökülen saç miktarları azalacaktır. Yaşanılan duygusal süreçten dolayı anne adayının teni kuruyabilir ve yer yer ufak lekeler belirebilir. Doktor tavsiyesiyle alınacak vitaminler ve sağlıklı beslenme ile annenin teninin parıl parıl parlamasına sebebiyet verecek bir değişim ve güzelliğe imza atacaktır.

Hamilelik Süreci ve Süreçte Oluşan Korku ve Kaygılar

 Hamile olan anne adayının yaşayacağı olumlu etkilerin yanında dokuz aylık süreçte, korkular, kaygılar, endişe ve stresler yaşanabilir. Tüm bu olumsuzluklar adayın rüyalarında tezahür edip, uykusuzluklara ve hayatın dengesizleşmesine sebebiyet verebilir. Çok yönlü duyguların yoğun bir şekilde yaşandığı bu zaman diliminde meydana gelen dengesizliklerden, kırılganlıklar ve karmaşalar oluşabilir.

 Aslında anne adayı, dönem dönem kendisini bekleyen olumsuzluklara bütüncül bakıp, gerekli reaksiyonu gösterecek bilince ulaşabilirse, süreci kolaylıkla atlatmış olur. Çoğu zaman uzman bir psikolog ile bu meselenin çözümü suhuletli olacaktır.

 Hamilelik sürecini genel olarak üç safhaya ayırabiliriz. İlk dilim, anne adayının hamileliğini öğrendiği ve sanki bundan sonraki dönemde özgürlüklerinin kısıtlanacağı hissine kapıldığı dönemdir. Özgürlüklerinin kısıtlanması diye tanımladığı dönemde, anne adayı hayatının akışını değiştirmesi gerektiği, her hareketine dikkat edip, yeme, içme, uyuma düzenleri ile birlikte vücudunda meydana gelen fiziksel değişimden dolayı hareketlerinin engelleneceğini düşünür. Bir de bu hislerinin esiri altında iken, mide bulantıları, yorgunluklar ve ani uyku gelme hali ile de karşılaşınca, hali pürmelalinin bebeğinin hayatına ve sağlığına da olumsuz etki edeceğini düşünecektir.

 Anne adayının deneyimsizliği, yapılacak ve yapılmayacaklar hususunda aşırıya gidip dengeyi muhafaza edemeyişi, kendisine ya çok yoğun kısıtlamalar yapmasına yada çok rahat davranıp kendi ve bebeğinin sağlığına dikkat etmemesine sebebiyet verecektir. Amerika’ da yapılan araştırmalar neticesinde, hamilelikte her 10 (on) kadından birinin aşırı kaygılarından dolayı depresyon geçirdiği ifade edilmektedir.

 Hamileliğin ikinci dilimi dediğimiz dönemde, tarama testlerinin sonucunda bebeğin gelişimi ile ilgili çok ciddi kaygılar yaşayan anne adayı, olumsuzlukların ağında bebeğini kaybetme riskiyle karşılaşabilir. Bu durum annenin psikolojik durumunu etkiler.

 Üçüncü dilim anne adayının bedeninin fiziksel olarak büyüdüğü ve doğumun yaklaştığı dönemdir. Bu bölümde anne, kadınlık hislerinin yanında bedenindeki fiziksel değişimle anne rolüne bürünme dürtüsünü yaşar. Bu durum cinsel yaşamındaki durgunluğa sebebiyet verebilir. Fiziksel görüntüsünden dolayı arkadaş çevresinden uzaklaşabilen anne adayı, eşi dahil kimseyle görüşmek istemeyip bir sarsıntı içine girebilir.

 İşte bu üç dönemde de sosyal fobi, anksiyete, depresyon gibi psikolojik rahatsızlıklar oluşabilir. Bu psikolojik rahatsızlıklar, hamilelik sürecini etkileyip, bebeğin sağlığına da zarar verecek düzeye gelebilir.

Hamilelikte Görülen Rüyalar

 Hamile olan anne adayının gündüzünde yaşamış olduğu ruhsal dengesizlikler, korku, endişe ve kaygılar gecesinde rüyalarında başka şekil ve objelerle karşısına çıkacaktır. Anne rolüne bürünmenin getirmiş olduğu sorumlulukla beraber baskılar, farklı olumsuz duyguların doğmasına sebebiyet verecek ve bunun yansıması rüyalarda ortaya çıkacaktır.

 Genelde görülen rüyalar, gelecekle ilgili olan korkulardan kaynaklanan ve hamilelikten sonra annenin iş ve sosyal hayatındaki değişimin meydana getireceği düzensizliklerden oluşan tedirginliklerin yansımasıdır. Hamileliğin son döneminde anne adayı, rüyalarında bebeğini doğum öncesi veya doğumda kaybedebileceği endişesi ile ilgili, bebeğin kaybolması, kaybolduktan sonra aranması gibi görüntüleri görebilir.

 Hamilelikten dolayı vücudun ağırlaşması ve hareketlerin kısıtlanması ve herhangi bir olay ve etkide, gerekli tepkilerin fiziksel olarak verilemeyecek olması anneyi ürkütür ve tedirgin eder. Çünkü koruması gereken bir bebeği vardır. Bu haleti ruhiyede, anne adayı rüyasında saldırıya uğradığını görebilir. Görülen tüm bu rüyaların normal olduğunu ve korkulacak bir durumun olmadığını anne adayının bilmesi gerekir. Aksine böylesi bir dönemde oluşabilecek psikolojik rahatsızlıkların çözümü adına, anne adayının iç dünyasındaki çatışmaların tespiti için rüyaların sentezi önem arz eder. 

Stresin Hamileliğe Etkisi

 Hamilelikte fiziksel değişimlerin yanında psikolojik değişimlerin meydana gelmesi, kişinin kişilik yapısı, çevresel faktörler ve hormonel değişimi ile ilgilidir. Anne adayının bu sebeplerle olumsuz duygu ve düşünceler içerisine girmesi, onun korku, kaygı ve rüyalarından sonra stresli bir bünyeye sahip olmasına neden olacaktır. 

 Burada anne adayının bir Uzman Psikolog tan destek alarak ani stres değişimlerini kontrol altına alması mümkündür. Öncelikli olarak endişe halinde ve stresliyken yaşamış olduğu her duygu ve düşünceyi Psikoloğu ile paylaşmalı ve uygulanacak olan gerekli bilgileri elde etmelidir. Annelik duygusunu yaşayarak öğrenebileceğine dair güveni bünyesinde hazmetmelidir. Stresli anlarda nefes alma ve gevşeme tekniklerini öğrenerek uygulayabilmeli, eşi ve çevresi ile duygusal paylaşımlarda bulunabilmeli, onların desteklerini her zaman yanında hissedebilmelidir. Uyku düzenini iyi ayarlayıp, sağlıklı beslenme ile pozitif düşünerek, fiziksel yer değiştirmelerde bulunabilir. Mümkün olduğu kadar kendisini üzebilecek olay, kişi ve ortamlardan uzak kalabilmeli, doktorunun ve psikoloğunun tavsiye ettiği günlük egzersizleri yerine getirmelidir. Kendisine zaman ayırıp, bebeğiyle baş başa kalarak duygusal anlamda diyaloğa geçmesi anne adayını rahatlatacaktır.

 Hamilelikte hem anne adayının hem de bebeğin sağlığını etkileyen stresi,  meydana getiren çevresel faktörlerin mutlaka bir uzmandan psikolojik destek alarak irdelenmesi ve stresin etkisinin azaltılması veya tamamen ortadan kaldırılması sağlanabilir. Bu faktörler çeşit çeşittir. Mesela, anne adayı daha önceden psikolojik rahatsızlık geçirmiş olabilir. Eş ve ailesinden kaynaklanan duygusal desteği görmüyor, hatta aile içi şiddete maruz kalıyor olabilir. Mevcut hamileliği anlaşmazlıkların neticesinde olmuş olabilir. İstenilmeyen bir zaman diliminde veya zorbalıkla, tecavüzle hamile kalınmış olunabilir. Ailenin ekonomisinin bozuk olduğu bir dönemde gelen bir hamilelik olabilir. İşte bu faktörler bir uzmanla ele alınmalı, stresi azaltmaya ve bitirmeye yönelik terapiler gerçekleştirilmelidir. Çünkü uzmanlar annenin hamile iken yaşadığı stresin bebeği kalıcı bir biçimde etkileyip, ona zarar verdiğini gözlemlemişlerdir. Bebekte meydana gelen zarar akıl sağlığı ve davranış bozukluğuna kadar gidebilmektedir.

Sağlıklı Hamilelik ve Yapılması Gerekenler

 Anne adayının ve bebeğinin sağlığını direk etkileyen psikolojik hastalıklardan en önemlisi ve birincisi depresyondur diyebiliriz. Çünkü depresyon, anne sağlığını tehdit etmesinin yanında, bebeği etkileyen erken doğum riskini de iki (2) katına çıkarmaktadır. Şu anda Ülkemizde solunum sıkıntısı, işitme kaybı ve kalıcı görme bozuklukları gibi bebekte rahatsızlıklar oluşturan erken doğumun oranını uzmanlar %12 olarak açıklıyorlar. Hamile bayanların %15 inin depresyon geçirdiği istatistiklerde ortaya konmuştur. Erken doğum riskinin tamamı ile ortadan kaldırılması mümkün olmasa da, azaltılması mümkündür. Bu hususta bir uzman danışmanla diyaloğa geçilmesi, kesinlikle anne adayı için faydalı olacaktır.

 Hamileliğin her döneminde anne adayının uygulayabileceği davranışların ve tekniklerin olduğu söylenebilir. Bilinçli bir adayın bir uzman yardımıyla hamilelik dönemindeki anlarını değerlendirecek bu davranış ve teknikleri öğrenmesi, sürecin çok daha kolay geçmesine sebebiyet verecektir. Bunlara, Antenantal egzersizler, gevşeme ve nefes alma teknikleri örnek verilebilir. Günde birkaç kez uygulanabilen ve 10 ar dakikanızı geçmeyecek bu teknikler ile anne adayının rahimi daha etkili çalışacak, anne enerjisini boşu boşuna harcamayacak, derin nefes alma ile de anne ve bebeği daha fazla oksijen alacak ve böylece aday daha az yorulmuş hissedip, endişe ve stres ile daha kolay baş edebilecektir.

 Anne adayının hamilelik döneminde,  kendisini mükemmel bir halet-i ruhiye de hissetmesi için, dengeye sahip olması gerekir. Uzmanların bu husustaki tavsiyesi ilk olarak fiziksel takviyelerdir. Beslenmesini kontrol altına alıp, az ama sık sık protein ve vitamin değeri yüksek besinlerle beslenebilen, demir desteği alabilen ve düzenli olarak egzersiz yapabilen adaylar bu hususta bir adım öndedir. Daha sonrasında annenin hayatının her safhası ile ilgili çok farklı bir değişikliğe gitmesine gerek yoktur. Uyku düzenini ayarlayabilen aday, eşi, arkadaşları ve çevresiyle olan münasebetlerini azaltmadan devam ettirebilmelidir. Kendisine zaman ayırıp, yapılması gereken işleri telaşa kapılmadan öncelik sırasına göre ayarlayabilen adayın stresi de daha az olacaktır. Kaygıları, korkuları ve stresi ile baş edemeyecek halde olan kişiler, vakit geçirmeden bir Uzman Psikolog ile görüşebilmelidir.

 Anne adayını değerli kılan, fiziksel olarak sağlıklı, düşünsel olarak dupduru, kalben ve ruhen de dipdiri olmasıdır. Bunun için ne kadar gayret gösterse, ne kadar çabalasa yeridir. Yaşadığımız hayat,  fazlasıyla buna değer…

 

Uzman Psikolog Hakan Özbayis

 

 

Formu doldurun size ulaşalım