AİLE VE ÇİFT TERAPİSİ
Aile ve çift terapisi; çiftler arasındaki farkındalığı arttırmak ve karakter değişim ve gelişimlerini sağlamak adına, bireylerdeki karşılıklı iletişim ve ilişkinin ele alındığı, psikoterapinin bir dalıdır.
Bireylerin çevresiyle kurdukları iletişimler, ruh sağlıkları ve duygusal durumları açısından çok önemlidir. Aile içinde eşler ve çocuklar gibi bireylerle kurulan samimi iletişimlerde, bu rol daha aşikar bir şekilde ortaya çıkar. Bu samimi birlikteliklerden birisi olan eşler arasındaki iletişimlerde, zaman zaman çatışmalar, anlaşmazlıklar zuhur edebilir.
Aile ve çift terapisinde gaye, aile içinde ve çiftler arasında yaşanan negatif süreçlerin ele alınarak çatışmaların çözülebilmesi, tüm aile üyelerinin pozitif olarak değişiminin ve gelişiminin sağlanması ve bireyler arasındaki empati ve uyumun arttırılmasıdır.Bu sayede, hem aile içi ilişkiler düzenlenmiş olucak hem de çevre ile olan diyalogların düzenlenmesi sağlanabilecektir.
Ülkemizde aile ve çift terapisi son yıllarda giderek artan bir öneme sahiptir. Bireyler, sıkıntılı ve zor olan döngülerinden kurtulabilmek için tüm sistemde meydana gelebilecek bir değişime ihtiyaç duymaktadırlar. Terapistler, aile üyelerinin birbirlerine yardım edebilmeleri için yapıcı yollar bulmasına yardım ederler. Her bir üyenin sıkıntısı aile sistemi içinde değerlendirilir. Böylece kişilerin var olan ilişki sorunlarının iyileştirmesi ve bu sırada eşlerde görülen davranış bozukluklarının iyileştirilmesi sağlanmış olur.
Aile ve çiftlerle olan çalışmaların uzun vadeli etkisi söz konusudur. Terapiye dahil olan bireyler, kendi farkındalıkları ile birlikte diğer aile üyeleri hakkında da daha çok bilgiye sahip olmuş olurlar. Bireylerin birbirleri ile kurdukları samimi ilişkiler desteklenmektedir. Problemlerle baş etme becerilerinin edinilmesi ile birlikte, sadece o anda yaşanan durumlara çözüm üretilmesi değil, sonrasında da yaşanabilecek bazı zor durumlarla baş edilebilme kabiliyetleri sağlanabilmektedir.
Aile ve Çift Terapisinden Kimler istifade eder?
Özellikle aile ve çift ilişkilerinde problem yaşayan herkes bu terapi yönteminden yararlanabilir. Aile ve çift terapisinin çok geniş ve yaygın bir kullanım alanı vardır. Tüm psikiyatrik/psikolojik bozukluklarda, diğer yöntemlerle birlikte kullanılabilir. Kullanım alanlarından bazıları aşağıdaki gibidir:
Birçok durumda, diğer psikoterapi yöntemleri ve bazen de ilaçla tedavi yöntemi eşlik edebilmektedir.
Bazı durumlarda, aile ve çift terapisi yasal olarak önerilmektedir. Örneğin aile mahkemelerinde boşanma vb. bazı davalarda önce aile/çift terapisi önerilmektedir.
Aile ve Çift Terapisi Nasıl Yapılır?
Terapist, ilk olarak çiftin açık bir dille, samimi olarak ve göz teması kurarak duygularını ve düşüncelerini ifade ederken birbirlerinin sözünü kesmeden saygı ile dinlemelerine yardımcı olur. Böylece Danışman, eşlerin birbirlerini rahatsız eden veya daha memnun edici buldukları davranışlara odaklanmalarına, karşı tarafı küçük düşürecek davranış kalıpları kullanmamalarına ve diğerine karşı incitici davranışlarda bulunmamalarına sebep olmuş olur. Bu sayede, çiftlerin birbirlerine olan bakış açısını da görmelerine ve anlamalarına, birbirlerini oldukları gibi kabul etmelerine destek vermiş olur. Evlilik danışmanlığının bir “şikayet seansı” olmadığı ve eşin veya partnerin karşı tarafı eleştirme şansı bulması nedeniyle kolayca vazgeçilebilecek bir ortam olmadığı konusunda ortak bir anlaşmaya varmalarına, beklentilerini net olarak ifade etmelerine yardımcı olur.
Aile ve çift terapisi çalışmalarının çok farklı yöntemleri bulunur. Bazı uygulamalarda tüm aile üyeleri aynı seansta bir araya gelebilirken, ağırlıklı olarak terapist aile üyelerinden bir ya da ikisini veya çiftleri tek tek görebilir.
Özellikle çocuk merkezli aile terapisi uygulamalarında, bazı durumlarda, ayrı ayrı çocuklar, öğretmenler, okul psikolojik danışmanlık rehberlik servisi ya da sosyal hizmet uzmanları ile görüşmeler söz konusu olabilmektedir.
Aile ve çift terapisi, duruma göre değişebilmekle birlikte, genel olarak 5 ile 25 seans olarak yapılmaktadır. Seans süresi 60 dakikadır. Hastanelerde ya da özel muayenehanelerde/merkezlerde yapılmaktadır. Her seansta aile üyelerinin tümünün katılmasına gerek bulunmamaktadır.